bugün ki haliyle konut.
İstanbul;
etkileşimli ,çok kültürlü kent
ÇOK KÜLTÜRLÜ KENTTE KONUT OLMAK
İstanbul artık "ucu-bacağı" algılanması zor olan bir kent haline geldi.Büyümüşlük algı kavramlarımızı şehir ölçeğinden mahalle ölçeğine hatta mahalle ölçeğinden yeni konut tipleri ile site ölçeğine indirgemeye başladı.
ve kenti okuyamaz ,hissedemez olduk
Çok kültürlü diye adlandırdığımız İstanbul da aslında bizim yaşadığımız,yaşamına/varlığına katkıda bulunduğumuz ama tanımlamadığımız yada gördüğümüz ama bulunmadığımız,görmediğimiz ama duyduğumuz ;kendi içerisinde örgütlenmiş, varlığını sürdüren İstanbul'un konut bağlamında KENT BİLEŞENLERİ nelerdir?
Farklı ideolojilerin kendilerini mekana yansıtması ile oluşum gösteren yaşama/barınma biçimlerinin niceliklerini yada niteliklerini ne kadar bilmekteyiz?
Örgütlenmiş bu kent bileşenlerinin OMURGAları nelerdir?
Mimar olarak öğretilerimiz ve değer yargılarımızla çevremizdekilere pozitif ve negatif ne kadar sahip çıkıyor,onlardan bilgi anlamında ne kadar yararlanıyoruz?
Yeni mimari tasarımlarımızın kurduğu ilişkisizlik yada ilişkiler ne kadar bilinçli?
Ne kadar bilip çok kültürlü kente ne üretiyoruz.
RUMEYSA SAĞLAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder