Kentsel Konut Nerede?
Gündelik hayatımızı bir düşünelim: Yaşamayı seçtiğimiz bu şehirde günümüzün ne kadarı bir aktivite eşliğinde evimizde geçiyor? İçinde bulunduğumuz, karmaşık sistemleriyle bizi yoran ama aynı zamanda zengin bir yelpazeden istediğimizi seçmemize izin veren karmaşık bir şehirde, İstanbul’da yaşıyoruz. Ulaşım ve altyapı sorunları, kirlilik, anarşizim, kötü yapılaşma gibi etkenler yaşam konforumuzu düşürüyor. Bu dinamikler içinde günümüzün çalışan / okuyan, yani aktif insanının ihtiyaçlarını minimum süre içinde en üst düzeyde karşılanması durumu, konuta farklı bir bakış açısı geliştirmemizi gerektirebilir.
Günümüz konutuna geniş ölçüde baktığımızda, bu hızlı şehrin ritmine, kaosuna ayak uyduran –bazen de içinde savrulan- insanların evlerinde geçirdikleri süre kamusal alanlarda geçirilen zamanlara (mecburen) ekleniyor. 21. Yüzyıl insanı hızla gelişen teknolojiyi, üretimi, iletişim trafiğini İstanbul gölgesi altında yönlendiriyor ve takip ediyor. Tüm bu kompleksin içinde evinde bulunduğu zaman içinde, kentsel bütünlüğün ara maddesi olan bir konutu en faydalı şekilde kullanması çağımızın doğal gerekliliğinden biri oluyor. Bu da konutun kent içindeki olmazsa olmaz yerini daha dikkatli ve etkin bir şekilde düşünülüp yapılandırılması gerekliliğine dönüşüyor.
Bu çerçeve içinde konutun metropol yaşamı içinde ara bağlantı öğesi/mekanı olduğunun yadsınamayacağını düşünüyorum. Eski yerleşmelere baktığımızda komşuluk ilişkilerinin geliştiği organik yapılanmanın görüldüğü; kamusal alanların merkeze oturtulduğu bir model gözlemlenmektedir. Bu sistemin insan ilişkilerini yapay bir çerçeve içine sıkıştırmadan günümüze uyarlanması mümkün olabilir. Bu güncellenen modelde konut bireysel mahremiyetin merkezi, kontrol noktası, kamusal mekana açılan bir kapı niteliğinde; kentsel alanları anlamlandıran, geliştiren, canlı tutan yapı taşları olarak rol almalıdır. Konutun işlevi tüm kentsel yapıya cevap verirken gündelik hayatın angaryalarını ortadan kaldırmalı, kişideki aidiyet duygusunu azaltamadan üst düzeyde konfor sağlamalıdır.
Daha mikro bir bakış açısıyla konuta bakarsak günümüzde konutun işlevinin neleri karşılayacağı kamusal alanı nasıl besleyeceği soruları cevaplandırılmalıdır. Konutun konumu, diğer yaşam alanlarıyla ilişkileri, kamusal mekana akıcılığı gibi sorunlara/durumlara, sosyal ve bireysel ihtiyaçları yoğurarak dengeli bir şekilde cevap veren, kentin en küçük parçasını oluşturan konuta parçadan bütüne giden bir düşünceyle bakılarak irdelenmelidir.
- - Günümüz konutu metropolde yaşayan insanların ihtiyaçlarını hangi düzeyde karşılamalıdır?
- - Kamusal alan içinde konut mu, konut içinde kamusal alan mı?
- - Konutun işlevselliği kamusal alana aktarılabilir mi?
- - Yaşadığımız bölgenin sahip olduğumuz özel mekana nasıl bir yansıması var?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder