E

Konut- İnsan İlişkisi konut ve kent Sosyal Ayrışma kentsel dönüşüm soylulaştırma tüketim nesnesi olarak konut alt gelir grubu göç kapalı site kapalı siteler kentsel algı kentsel yaşam rota Ait olma durumu Toplu Konut algı barınma-yaşama fiziksel sınır gecekondu genişleyen konut sınırı konut niteliği konutun tüketimi sosyo-ekonomik statü sınır Özel - Kamusal Sınırı çarpık kentleşme Kamusal Omurga Çeperinde Konut Sosyal Adalet Toplum-Kent İlişkisi durak dışlanmışlık etkileşim gelecek tasarımı hafıza kamusal alan kent çeperleri kültür katmanı mahremiyet metropol sosyal eşitlik sürdürülebilirlik toplumsal sınır yap-sat yaşam kalitesi üst gelir grubu ütopya 3. boyutta mülkiyet Bellek Ekosistem Kent ile Konutun Kesiştiği Alanlar Kentin Yatay ve Düşey Arayüzleri Kentli Hakkı Kentsel Doku Ne Yönde değişiyor/Değişmeli Kişiselleşme Kolektif Bellek Korunaklı Yerleşimler Metropolde Konut İhtiyacı anlam beden deneysel konut dinamik konut disiplinler arası yaklaşım distopya dönüşüm düşeyde yükselme ekonomi ekonomik strateji evsiz farklı kültürler fonksiyon future systems geleneksel kavramlar gelir kutuplaşması genius loci geçirgenlik geçmiş ve şimdiki gobi-gobi görüngü gündelik hayat istanbul istanbul'da yaşam kamusal - özel aralığı kamusal eşik katmanlaşma kent bileşenleri kent karakteri kent merkezi kentli kentsel boşluk kimlik konut sloganları konut tipolojileri korunaklı konut küresel kentler mahalle olgusu marka projeler mekan mekan antropolojisi mevcut modeller moda monotonluk müdahale norm okumalar reklam residence resilin sentetik mekanlar simülasyon sokak-konut ilişkisi sosyal entegrasyon soyutlanma su-kent sürdülebilirlik tanımlı mekan tasarım projeler toplumsal mekan tüketim çılgınlığı yeni konut siteleri yuva zoning Öbekleşme çok kültürlü kent üretim

1 Ekim 2010 Cuma

konut üzerine

Bugün çevremize dikkatli bir gözlem yapmamıza gerek duymadan bile baktığımızda mimari çerçevede konutun bir modelden çok bir ölçü ve yapım tekniği normlarına geçtiği görebiliriz.
Bu normlaşmanın mimari mekan kalitesini değiştiren en büyük etken olduğunu düşünebiliriz. Zira fabrikasyona dayalı üretim, belirli, birbirleri ile ilişik ölçüleri, birbirleri ile kesişen çizgilerin ahengini ve sadeliğini konuta hızlı bir şekilde yapım sürecinde adapte ettirmiştir. Konuta normatif bir değer kazandırmıştır. Uzun süren bu normlaşma sonunda sinsice karşımıza bir tekdüzelik biz mimarların ve halkımızın önünde belirmiştir. Konut tasarımında bu tek düzeliğe gidişat sürecinde, tasarımın aktif olduğu diğer alanların tam tersine renk, desen, boyut ve en önemlisi tasarım alanında ilerlemesi konut tasarımındaki bugünkü kaliteyi tekrar sorgulamamızı sağlıyor. Giyim, moda, otomotiv, yiyecek gibi sektörler sürekli değişen ve kendilerini yenileyen birer tasarım dalı olmuşlardır. Günümüzde son moda giysileri ile son model arabası ile işten evine dönen birey, arabasını son moda bir konut tasarımının önüne park edebiliyor mu? ''Konut tasarımında moda olabilir mi?. Ne kadar değişkendir bu moda?. Mimari akım mı, mimari moda mı?'' Müşteriye söylenildiği gibi ''şunlar, şöyle çok moda diğer evlerde koyduk bundan, sizin evinize de koyalım, çok şık duruyor.''
Ayrıca tek marka bir otomobilin kullanılması veya tek marka bir kıyafetin birçok kişi tarafından giyilmesi söz konusu olamayacağı gibi tek tip konutun da insanların hayatına dayatılması söz konusu olmamalıdır.
Diğer bir parametre olarak kullanıcı profilini göz önüne alabiliriz. İstanbul'da çok katmanlı bir kullanıcı profilinin olduğunu düşünürsek o zaman şu soruyu toplumumuza yöneltmek gerek ''Kentin konutu, kentlinin konutu mu? , Olabilir mi ?''
Konut inşa sisteminin getirdiği kolaylıklar ve hız, hayatın veya bilginin akış hızı ile doğru orantılı olarak birbirlerini beslemişlerdir. Hızlı bir hayat geçiren 'kentli' bireylerin; holleri sokaklar, oturma odaları kafeler, yemek odaları ise restoranlar olarak dönüştüğünü söyleyebiliriz. Eve varılan vakit geciktikçe konutta dinlenme, uyuma mekanlarının önemi artmaktadır. Mutfaklar küçülüp, pratik bir tasarıma doğru yönelmektedir. Dolayısıyla evde, konutta geçirilen vakit kısalmıştır ve azalmıştır. Konut artık bir ofis, bir atölye gibi işlev de üstlenmek zorunda kalmıştır.
Ekonomik atılım ile değişen konutlar 1940'ların sıra evlerinden bahçeli müstakil ev tiplerine oradan da rezidans tipi konut birimlerine bir dönüşüm sergilemişlerdir. Değişen hayat, kente ek olarak gelen imar kuralları ile birlikte yeni bir konut inşa modası oluşmuş ve böylece örnek verilmek gerekirse çocuk odaları en küçük odalar olarak öne çıkmışlardır. Kapalı sitelerle gelen çok katlı toplu konutların birçok kişinin hayatını programladığını söylemek yanlış olmaz.
Şehrin dış çeperlerine ''bonkörce'' yerleşmiş olan toplu konut projelerinin aksine kentin konutu şehrin boşluklarına ustaca yerleşmelidir. Böylece yaratılan kentin konutu daha en merkezden itibaren kentli ile buluşacaktır. Dolayısıyla daha çok insan ile etkileşime girebilme potansiyeline sahip olacaktır, kentlinin konutu.
vd

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder