İstanbul, tarih boyunca ve günümüzde çoklu yaşamların ve farklı kültürlerin merkezi olmuştur. Çoklu yaşamları, diğer bir deyişle kozmopolitliği ve çeşitliliğidir İstanbul’u bu denli çekici kılan. Unesco’nun: “Nasıl biyolojik çeşitlilik doğa için gerekliyse bir değişim yenilik ve yaratıcılık kaynağı olarak kültürel çeşitlilik de insanlık için o kadar gereklidir.” tespiti İstanbul’un bu yapısının korunması gerektiğine işaret etmektedir. Bu kültürel çeşitliliğin kentte varlığı kadar, kendini hissettirmesi de bir o kadar önemlidir. Çünkü kültürel çeşitlilik, kentin dinağimini oluşturan önemli parametrelerden biridir. Sanford Kwinter’ın “Mekânın Ortaya Çıkışı”nda bahsettiği gibi kentin dengesi onun dinamiklerinde, değişim ve farklılaşmalarını idare etme kapasitesinde yatar. Söz gelimi, bir kentin rengi ve farklılıkları kimliğinde okunur kılınmalıdır.
Kültürel çeşitlilik kadar kentin kimlik oluşumunu etkileyen başka dinamikler de mevcuttur. Nitekim bu dinamiklerden olan küreselleşme, tüm dünya kentlerini etkilediği gibi İstanbul’u da etkilemiş ve bunun en etkin göstergelerinden biri olarak kapalı siteleri üretmiştir. Ne var ki, üretilen bu standardize konut tipleri klonlanarak, sanki bütün insanlar benzer yaşam tarzlarına sahipmiş gibi sunulmuş, hatta pazarlanmıştır. Metalaşan konut, tüketim toplumuna yalnızca söylemleri ve görsel imgeleriyle farklılaşan reklamlarla afişe edilen, pratikteyse karşılığını aynılaşarak bulan bir hal almıştır. Sonuç olarak küreselleşmenin de etkisiyle kozmopolitlik kaçınılan, homojenlikse amaçlanan bir olgu haline gelmiştir. Fakat metropol kentler, yaşayanları ve çeşitlenmiş yaşam alanlarıyla bir anlam ifade eder. Dolayısıyla, her bireyin, kentin farklı katmanlarıyla kurduğu ilişki çeşitlilik arz eder. Iain Chambers’in vurguladığı gibi; diyaloğa girmek sadece kültürü, tarihi ve farklılıkları yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda da bunları üreten bir dil duygusunun içine girmeyi, romantik dünya fikrinden kopuşu gerektirir; yaşamak, kendinizi daima farklı kimliklerin tanındığı, takas edildiği ve karıştırıldığı ama yok olmadığı bir sohbetin içinde bulmaktır.
Konut-ev kişinin çevresini algısında bir orijin niteliğindedir.* Kişi, bu orijin noktasında kendini bulur, bir nevi bedeni dışında, ikinci katmanı-kabuğunda hâkimiyetini konuşturur. Bir diğer katmana geçişte, yani sosyal yaşamda bireyselliğini ve özgünlüğünü muhafaza etmeye çalışır, mekânı kendileştirmenin yollarını arar. Aslına bakılırsa bu durum, yani kendini ve kimliğini yaşadığı mekânlara yansıtma insanın doğasında var olan bir olgudur. İnsan, çevresini ve özellikle konutunu kendi ihtiyaçlarına göre uyarlama isteğindedir. George Simmel, modern yaşamın en derin sorununu, bireyin, etkin sosyal kuvvetler; tarihsel miras, dışsal kültür ve yaşam tekniği karşısında varoluş özerkliğini ve bireyselliğini muhafaza etme çabası olarak yorumlar. Ancak, günümüzde kullanıcıların, konutun fiziksel düzenine yapabileceği direkt katkının azaldığı görülmektedir. Araştırma kapsamında, seçilen alanlarda kişilerin konutlarını kendilerine göre revize edip etmedikleri, varsa yapılan müdahalelerin ne yönde ve hangi sınarlara dayandığı incelenecektir. Bu bağlamda, İstanbul’da farklı yaşam biçimlerinin en çok barındığı bölgelerden olan Fener-Balat ve Galata bölgeleri potansiyel melez mekânlar olmaları dolayısıyla seçilmiştir. Ele alınan bölgelerde yapılan gözlemlerde, mekânların hibritliği göze çarpmıştır. Bu hibritliği oluşturan-tetikleyen dinamikleri içsel ve dışsal faktörler olarak irdelemek ve devamında “hibritleşmiş” konutlar ile bu dinamiklerin var olduğu ancak tetikleyici özelliğinin etkin olmadığı “standardize” kapalı site konutları kıyaslanacaktır. Kullanıcılarının herhangi bir etnik, dini veya ekonomik etken gibi belirleyicilerinin etkisiyle bir araya gelmiş olmamalarına rağmen nasıl bu kadar standardize olmuş yaşam alanlarında barındıkları, onları bu kadar homojenize eden etkinin ne olduğu araştırılacaktır.
Araştırma sonucunda, konut tiplerine, 21. yy kentsel ve küresel etkiler bağlamında, gerekliliği apaçık belirgin standardize olma durumunu, önerilecek esnek konut modelleriyle nasıl özgün kılınabilir sorusuna yanıt veren bir model oluşturmak öngörülmektedir.
* Perception _ Norlberg Schulz
>Göç, Kültür ve Kimlik _ Iain Chambers
>İstanbullaşmak _ Pelin Derviş, Bülent Tanju, Uğur Tanyeli
E
Konut- İnsan İlişkisi
konut ve kent
Sosyal Ayrışma
kentsel dönüşüm
soylulaştırma
tüketim nesnesi olarak konut
alt gelir grubu
göç
kapalı site
kapalı siteler
kentsel algı
kentsel yaşam
rota
Ait olma durumu
Toplu Konut
algı
barınma-yaşama
fiziksel sınır
gecekondu
genişleyen konut sınırı
konut niteliği
konutun tüketimi
sosyo-ekonomik statü
sınır
Özel - Kamusal Sınırı
çarpık kentleşme
Kamusal Omurga Çeperinde Konut
Sosyal Adalet
Toplum-Kent İlişkisi
durak
dışlanmışlık
etkileşim
gelecek tasarımı
hafıza
kamusal alan
kent çeperleri
kültür katmanı
mahremiyet
metropol
sosyal eşitlik
sürdürülebilirlik
toplumsal sınır
yap-sat
yaşam kalitesi
üst gelir grubu
ütopya
3. boyutta mülkiyet
Bellek
Ekosistem
Kent ile Konutun Kesiştiği Alanlar
Kentin Yatay ve Düşey Arayüzleri
Kentli Hakkı
Kentsel Doku Ne Yönde değişiyor/Değişmeli
Kişiselleşme
Kolektif Bellek
Korunaklı Yerleşimler
Metropolde Konut İhtiyacı
anlam
beden
deneysel konut
dinamik konut
disiplinler arası yaklaşım
distopya
dönüşüm
düşeyde yükselme
ekonomi
ekonomik strateji
evsiz
farklı kültürler
fonksiyon
future systems
geleneksel kavramlar
gelir kutuplaşması
genius loci
geçirgenlik
geçmiş ve şimdiki
gobi-gobi
görüngü
gündelik hayat
istanbul
istanbul'da yaşam
kamusal - özel aralığı
kamusal eşik
katmanlaşma
kent bileşenleri
kent karakteri
kent merkezi
kentli
kentsel boşluk
kimlik
konut sloganları
konut tipolojileri
korunaklı konut
küresel kentler
mahalle olgusu
marka projeler
mekan
mekan antropolojisi
mevcut modeller
moda
monotonluk
müdahale
norm
okumalar
reklam
residence
resilin
sentetik mekanlar
simülasyon
sokak-konut ilişkisi
sosyal entegrasyon
soyutlanma
su-kent
sürdülebilirlik
tanımlı mekan
tasarım projeler
toplumsal mekan
tüketim çılgınlığı
yeni konut siteleri
yuva
zoning
Öbekleşme
çok kültürlü kent
üretim
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
i
- global cities
- Housing Education Research and Advisory Center HERA-C
- International Association for People-Environment Studies (IAPS)
- Forum : Habitat in Developing Countries
- HABITAT - United Nations Center For Human Settlements (UNCHS)
- European Network for Housing Research
- Environmental Design Research Association
- Urban Age
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder